Aydın ve Entelektüel Arasındaki Fark
"Aydın, bir ferdin düşünme bakımından sıfatıyken; entelektüel, ferdin meslek bakımından sıfatıdır. Bu kurala göre bazı aydınlar entelektüelken bazıları değildir ve bazı entelektüeller aydınken, bazıları değildir."
Sınırlı ve durgun olmayan, donuk düşünmeyen, berrak ve açık düşünen, şahsî zaman ve konumlarını, ülkelerinin durumunu ve toplumlarında gündeme gelen meseleleri ayırt edebilen, analiz edebilen, akıl yürütebilen ve başkasına anlatabilen insanlar aydın insanlardır.
Ancak tüm bu meseleler, önünde durmasına, yaşamında ve toplumunda gündeme gelmesine karşın; bunları anlamayan, hayatıyla irtibatlı olduğunu bilmeyen, kendisiyle sebep sonuç ilişkisi olduğunu görmeyen, kendisiyle doğrudan alakalı olduğu halde alakalı olmadığını söyleyen kişiler aydın insan değildir.
Aydın düşünen kişi, işi ister sosyal, ister bedensel, isterse ele bağlı olsun iyi anlar. Tam aksine asıl işi beyinsel olan, entelektüel sınıfa mensup olan fakat iyi anlama kapasitesinden yoksun bir kimse aydın değildir. Bunlar aydınca gören ve aydınca anlayan kimseler değillerdir. Fakat gel gör ki meslekleri beyinle yapılan işlerdir. Yani entellektüellerdir, fakat asla aydın değillerdir.
Bu yüzden beyin işi yapan bir insan yani banka memuru, sınıf öğretmeni, gazete muhabirleri, ressam, saçma sapan da olsa her çeşit şiir söyleyen, canının istediği şeyi tercüme eden kimse entelektüel olmasına entelektüeldir; lâkin peki aydın mıdır? Başka kıstaslara bakmak gerekmektedir. Bir hizmetli veya daktilocu gibi bedensel çalışma yapan bir kimse entelektüel, entelijansiya mensubu değildir ama pekala aydın olabilir.
Buradan şu kanuna varıyoruz:
Aydın, bir ferdin düşünme bakımından sıfatı iken entelektüel, ferdin meslek bakımından sıfatıdır. Bu kurala göre bazı aydınlar entelektüel iken, bazıları değildir.
Aydın, tek kelimeyle, içinde bulunduğu tarihsel ve toplumsal mekanda kendi insanî konumunun bilincinde olan insandır. Bu bilinç, cebrî ve zorunlu olarak o insana bir sorumluluk vermiştir.
Aydın, öz bilinç ve sorumluluk taşıyandır. Kimi zaman okumuş olmayan biri, okumuş olandan çok daha güçlü bir role sahip olabilir. Öyle ki ansızın geri bir sömürge aşamasından oldukça ileri, bilinçli ve işler bir aşamaya sıçrayan toplumlara ilişkin bir araştırma yapıldığında şu görülür: Bu hareketlerin önder ve sorumluları, bu bilimsel, toplumsal önderlik rolünü üstlenenler, çoğunlukla entelektüel olmayan aydın çehreler olduğunu göstermektedir.
Kaynak: Ali Şeriati, Aydın