Hareketli Ders Çalışma Müzikleri
Bazı insanlar, sınava çalışırken, araç kullanırken veya kitap okurken, bir görevini yerine getirirken arka planda müzik dinler. Bu insanların çoğu arka plan müziğinin odaklanmalarına yardımcı olduğunu savunur. Neden?
İlk başta, bu pek mantıklı gelmiyor. Neden odaklanmak gereken iki şeye sahip olmak sizi daha az değil de, daha çok odaklandırsın? Hatta bazıları müziğin açık olmamasının, çok daha dikkat dağıtıcı olduğunu söyler. Peki gerçekte ne oluyor?
Açıkça görülmesine rağmen beynin müziği neden bu kadar sevdiği belli değil. Ve ilginç bir şekilde, beynin tercih ettiği belirli bir müzikal özellikler yelpazesi var. Kendi deneyiminiz de, muhtemelen bunu destekleyecektir.
Tüm şaşırtıcı yeteneklerine karşın “beyin”, soyut bilgileri almak veya bir şey hakkında uzun süre düşünmek için gerçekten olgunlaşmadı. Görünüşe göre iki dikkat sistemimiz var:
- Odaklanmak istediğimizi bildiğimiz şeylere odaklanmamızı sağlayan bilinçli dikkat sistemi.
- Dikkati duyularımızın algıladığı önemli olabilecek herhangi bir şeye kaydıran bilinçsiz dikkat sistemi.
Bilinçsiz olan daha basit, daha temeldir ve daha yüksek akıl yürütmeden ziyade duygusal işleme ile bağlantılıdır. Aynı zamanda daha hızlı çalışır. Örneğin evde yalnızken bir ses duyduğunuzda, ne olabileceğini anlamadan çok önce, ses dikkatinizi dağıtır.
Sorun şu ki, bilinçli dikkatimiz elimizdeki işe odaklanırken, bilinçsiz dikkat sistemi kapanmıyor; hala çevrimiçi kalıyor, hala çevresel duyularınızda önemli olan her şeyi tarıyor.
Ve şayet yaptığımız şey tatsız veya sıkıcıysa bilinçsiz dikkat sistemi daha da baskın hale geliyor. Bu, dikkatinizi başka bir şeye yönlendirmek için dikkatinizi dağıtma sebebinin o kadar da güçlü bir uyarıcı olması gerekmediği anlamına geliyor.
Beyninizin hoşuna gitmeyen bir şey üzerinde çalışmaya uğraşırken, oldukça zararsız bir şey, birden çileden çıkartır bir hale gelebilir.
Müzik, bu tür durumlarda çok faydalı bir araçtır. Bilinçsiz dikkat sisteminin dikkatimizi dağıtma yeteneğini etkili bir şekilde etkisiz hale getirmek için invazif olmayan gürültü ve zevkli hisler sağlar. Küçük çocuklarla iken, sizi rahatsız etmeden bazı işleri halletmeye çalışırken, onlara oynayacakları yeni bir oyuncak vermeye benzer.
Pek çok şirket, dikkat dağıtıcı unsurları azaltmak ve üretkenliği artırmak için beyaz gürültünün daha az istilacı bir versiyonu olan pembe gürültüyü* kullanmayı denedi. Ancak bu yaklaşımın etkinliğine ilişkin görüşler de tartışmalıdır.
Gürültünün veya müziğin türü önemlidir: Çalışırken klasik müzik dinleyen biri hiç de sıradışı görünmeyecektir, ancak thrash metal dinleyen biri gerçekten çok tuhaf kabul edilir.
Müziğin doğası ve tarzı beyinde belirli tepkilere neden olabilir ve sevdiğiniz müzik odaklanmayı artırır. Müzik tercihlerindeki kişiden kişiye aşırı farklılıklar göz önüne alındığında, iş gücünüzü veya sınıfınızı tek bir müzik türüne maruz bırakmak, açıkça karışık etkilerle sonuçlanacaktır. (Bu nedenle kulaklık takmak iyidir. – ÇN)
Dikkat edilmesi gereken bir diğer şey ise akılda kalıcı, beynin dikkatini çeken sözlere sahip müziktir. İnsan konuşması beynimizin özellikle dikkat ettiği bir şey olduğundan, söz içermeyen müzik parçaları daha iyi çalışma arkadaşları olabilir.
Bazı insanlar konsantrasyon için en iyi müzik türlerinden birinin video oyunu müziği olduğunu söylüyor. Bu, video oyunu müziğinin amacını düşündüğünüzde mantıklıdır: Sürükleyici bir ortam yaratmaya yardımcı olmak ve sürekli dikkat ve odaklanma gerektiren bir görevi kolaylaştırmak, ancak dikkatini dağıtmamak.
Zira video oyunlarındaki müzik on yıllardır hoş, eğlenceli olacak, ancak rahatsız edici olmayacak şekilde rafine edildi. Teknoloji ilerledikçe, oyun yapımcılarının büyük orkestra parçalarından hip-hop’a kadar her şeyi tercih eder hale geldi.
* (http://cambridgesound.com/wp-content/uploads/2013/02/Color-of-Noise.pdf)
Dean Burnett
Kaynak: https://www.theguardian.com/education/2016/aug/20/does-music-really-help-you-concentrate