Dost (Samiha Ayverdi) Kitap Alıntıları

Samiha Ayverdi, edebiyatı ve yazarlığı, kendi dünya görüşünü ve tasavvufî hayatı telkin etme aracı olarak kullanmıştır. Roman ve hikâyelerinde, platonik aşk ve kahramanların iç dünyasını aydınlatan irşad edici dost figürleri üzerinden tasavvufa dair temaları işlemiştir. Hatıra türündeki eserlerinde, Osmanlı’nın son dönem sosyal hayatını, zengin sınıfın asaletini ve zarafetini, dostluk ve sohbet kültürünü, çevresindekilere karşı gösterilen sevgi ve merhameti, ve İstanbul’un güzelliklerini ön plana çıkarmıştır. Fikir yazılarında, İslam anlayışının taassupla (bağnazlıkla) dar ve katı kalıplara hapsedilmesine karşı çıkarken, tasavvufî yaşamın önemini vurgulamıştır. Osmanlı Devleti’nin varoluşunu ve medeniyetini, İslamiyet ve Türklüğün mükemmel bir terkibi olarak görmüş ve bu birlikteliği eserlerinde işlemiştir.

Dost (Samiha Ayverdi) Kitap Alıntıları

1- “Sizin asıl meşgûl olacağınız kendi nefsinizdir. Başkalarının günâhını ele almak, günah işlemenin tâ kendisidir.”

2- “Ne ki, insan oğluna, manevi düzen ve ruhi kemalin yanı sıra, zihni ve akli bilgi de gerekti. Zira, madde ile manayı kuşun iki kanadı bilmek lazımdı. Ancak, müslüman Türk’ün, bu çift kanatla uçtuğu devirlerde kütlenin yüzü gülmüş değil miydi?”

3- “Benliğiniz danesini acz toprağına gömün ki mahsûl ve bereketiniz, yok yoksul ve aç ruhların nafakası olsun.”

4- “Toprağın başına inen kazma darbelerinden şikayete ne hakkı var? Kuyucunun her kazma vuruşu, derinleşen bu çukurdan çıkacak suya zemin hazırlar. Manada vuslat olan bu nimete zahmet denir mi?”

5- “Aczden korkmayın. Zira Hakk’a karşı aczini bilmek, küçülmek demek değildir. İnsan, aczini bildiği ölçüde büyür, değer kazanır, kudret ve tasarruf sahibi olur.”

6- “Doğruluk şiârınız olsun. Bu yüzden âlem halkı size aptal desin. Onların alayları ve dudak bükmeleri, sizi kıracak yerde sizi zevklendirsin. Bir gerçeği ortaya vururken, alaya alınmak şereftir. Şunu bilin ki, insan ne kötülenmekle küçülür ne de medhedilmekle büyür.”

7-  “Anlamak ve inanmak, dünyâda kazanılan bir imtiyaz olmaktan ziyâde, bir ezelî nasip işidir.”

8- “Lüzumsuz didişmelere girmenin kimseye faydası yoktur. Hakkınızı talep etmekte dâhi haksızlığa başvurmayın. Dâimâ, münâkaşa ve kavga yerine, tatlı dilli, güzelliği tercih edin. Hakîkati meydana çıkarmak vazifeniz olduğu zamanda da, dürüst olun ve diliniz, haktan ayrılmasın.”

9- “Zaman sermâyedir. Onu israf edip hebâ etmeyin.”

10- “Size düşmanlık etmek isteyenlerin dahî hayır isteyicileri olun. Hücum dâimâ dalgadan gelir. Sâhil ona hiç mukabele eder mi? Bu kayıtsız mukavemetten, gün olur deniz de bıkar hücumdan vazgeçip durulur.”

11- “Hırpalanmak yerine okşanmak ve iltifat görmekte, belki daha fazla tehlike ve korku vardır. Ola ki beğenilmek, seni gurur ve kibir gayyasına düşürür de, çarpılıp kalırsın.”

12- “Edebin ölçüsü, kılık kıyafet değil, tevhittir. Kavuk, şalvar, hiç kimseyi kalp cennetine götürmez. Amma, ahlak-ı Muhammedi, iki dünyanın da nizam ve huzur kapılarını açar.”

13- “Şimdi, ezik ve kendi kendine güveni kalmamış İslam dünyasının kim elinden tutup, düştüğü küçüklük duygusundan kurtaracak ve kim, üstüne yığılmış ölü toprağını temizleyip uyandıracak? –Elcevap: Ancak, kendini kantara çekmiş, dünyadan da ukbadan da menfaat beklemenin küçüklüğü içinde küçülmemiş bir gönül, bir tevhit ehli, uyarıp uyandırabilecektir.”

Samiha Ayverdi – 1920lerde
Samiha Ayverdi – 1920’lerde

Turkau Araştırma

Türk Aydınlanma ve Uygarlık Araştırmaları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İçerikler:

Başa dön tuşu