Türklerin Tarihi (Jean Paul Roux) Kitap Alıntıları
Türklerin Tarihi Pasifik'ten Akdeniz'e 2000 Yıl - Jean Paul Roux
Fransız Türkolog Jean-Paul Roux’un “Türklerin Tarihi Pasifik’ten Akdeniz’e 2000 Yıl” adlı eserinden Türk tarihiyle ilgili alıntılar derledik. İyi okumalar.
Türklerin Tarihi (Jean Paul Roux) Alıntıları
❝Hiçbir din hiçbir zaman kendisine inananların tümünü, doğal eğilimlerinden, özellikle de şiddetten uzaklaştırmayı başaramamıştır.❞
❝En sağlam yapılar bile bir gün çökebilir. Şimdiki zamanın fotoğrafı tamamen şimdiki zamanı betimleyemez ve şimdiki zaman, tanım gereği geçmiş olmuştur bile.❞
Türklerin Siyasal Coğrafyası
❝Türkler insanlık tarihinde Pasifik’ten Akdeniz’e, Pekin’den Viyana’ya, Cezayir’e oradan Troyes’e uzanan ikibin yıllık tarih demektir. Kaderleri dünyanın tüm eski halklarının kaderiyle harmanlanmıştır ve tarihimizdeki pek çok olayda biz bilmesek de onların payı ve etkisi söz konusudur.❞
❝Türk toplulukları, bozkır sanatını, Sibirya’da Yenisey kıyılarına, Çin sınırlarına kadar yaymışlardır. Long-men mağaralarındaki heykelleri diktiren Çin Vey hanedanlığı aslında bir Türk hanedanlığıdır. Kahire’deki İbn Tolun Camii bir Türk tarafından yaptırılmıştır ve Hindistan’daki Agra’da benzersiz Tac Mahal, Türk kanı taşıyan bir prensin eşi için diktirdiği anıtmezardır.❞
❝Türklerin göçebe sürülerinin Mançurya’dan Macaristan’a tüm Avrasya bozkırlarını baştan başa sardığı, Avrupa ve Uzakdoğuyu saldırılarıyla bunalttıkları, Hindistan’a pek çok akın yaptıkları, bu akınların çılgınca korkulara neden olduğu, Ruslara boyun eğdirdikleri ve egemenliklerini Pekin’e, Delhi’ye, Kâbil’e, İsfahan’a, Bağdat’a, Kahire’ye, Şam’a, Konstantinopolis’e, Tunus’a, Cezayir’e kadar yaydıkları bilinmez.❞
❝Tarih derslerinde bize, Türkler Avrupa’ya -Balkanlara- Osmanlılar döneminde geçmiştir diye öğretilir. Oysa şayet daha önce geçmemişlerse bile Peçenekler döneminde geçtikleri kesindir.❞
Türkler ve İmar
❝Hugo’nun ünlü “Bir Türk geçmeye görsün bir yerden, geride sadece yas ve harabe kalır!” deyişinin tamamen yalan olduğunu görmek için Anadolu’yu dolaşmak yeterlidir.❞
❝Türklerde belirli bir etkinlik, temsil ve davranış sürekliliği vardı. Burada en önemli nokta Türklerin kurduğu imparatorlukların yapısıydı. Bu imparatorluklarda Türkler her zaman azınlıkta ve hoşgörülüydü. Öyle ki genel olarak kendilerinden olmayanları ne Müslümanlaştırmaya ne Türkleştirmeye çalışırlardı. Bu devletlerde ancak bir avuç Türk yönetici olurdu, işgal ettikleri yerlerde de yöneticiler birkaç yıl içinde Türkleşen ya da İslâmiyete geçen Türk olmayan yerli unsurlardı; bunlar Türk gibi düşünür ve Türkçe konuşurlardı.❞
❝Kimi zaman bazı halklar Türkler tarafından ezildiklerini söylemişlerdir. Örneğin Altınordu döneminde Ruslar için durum böyleydi. Ama genelde Türkler egemenlikleri altına aldıkları halklara olağanüstü parlak dönemler yaşatmışlardır.❞
Uzun Hasan
❝Uzun Hasan kuşkusuz büyük bir hükümdardı. Her ne kadar Osmanlıları Batı Anadolu’dan atmayı başaramasa bile doğuda oldukça parlak zaferler kazanmıştı. Karakoyunluları yenmesinden tam bir yıl sonra büyük Timurlu hanı Ebu Said’i yenmişti (1464). Kendi çapında başarılı bir hükümdardı ve ülkesini doruğa çıkartmıştı. Timur’un ona verdiği Diyarbakır’ın yanı sıra Tebriz, Herat, Bağdat ve Basra Körfezi kıyılarım topraklarına katmıştı. İran onun zamanında birliğine kavuşmak üzereydi, Avrupa onunla ilişki kurmuş, özellikle Venedik ve Papalık Osmanlılara karşı ittifak kurma düşüncesindeydi.❞
Türkiye Adı
❝Türkiye adı, bazıları bugün bize şaşkınlık veren kimi anlamlar kazanmıştır. Örneğin Marco Polo, Küçük Asya’ya (Anadolu) Türkomanlar ya da Türkmenler, yani göçebe Türkler ülkesi anlamına gelen Türkmenistan, Lobnor’dan Kaşgar’a yani Çin Türkistan’ına “Büyük Türkiye” adını vermiştir. İbn Batuta ise Anadolu’ya “el Türkiye” diyecektir. Arap tarihçi ve coğrafyacılar da Türklerin sayıca az olmalarına karşın, Memluk Mısır ve Suriye’yi 1917’ye kadar “Devlet-ül Türkiye” ve “Devlet-ül Etrak” yani Türklerin Devleti adıyla anacaklardır.❞
Kadın-Erkek
❝Avrupalılar Türk kadınlarının erkekler gibi ata bindiklerini, ok attıklarını ya da öküz arabalarını sürdüklerini görünce, en az Müslümanlar kadar şaşırmıştır.❞
❝Kadınlar büyük bir serbestliğe sahiptiler ve özel görevler üstlendiklerinde erkeklerin yapabildiği her işi yapabilirlerdi. Ata binebilir, avlanabilir, dövüşebilir, Şaman ayinleri düzenleyebilirlerdi. Kadınların boyları üzerinde çok etkili oldukları, devlet içinde yüksek görevlere geldikleri dönemler de olmuştur. Bu göçebe toplumu hermafroditizmi en ideal biçimiyle yaşamaktaydı, her iki cins de eşit haklara sahipti, cinsiyet ayrımı asla gözetilmiyordu.❞
Babür Şah
❝Babur son derece soylu bir kan taşıyordu, baba tarafından Timur’un Miran Şah kuşağından ve anne tarafından Cengiz Han’ın soyundan geliyordu. Ama ona başka bir kader yazılmıştır: Hindistan İmparatorluğunu kurmak.❞
Attila
❝Attila çift başlı imparatorluk hakkında her şeyi bilmektedir ve ayrıca Yunanca ve Latinceyi de çok iyi konuştuğu iddia edilmektedir. Büyük bir askeri uzman, yönetmeyi bilen iyi bir kılavuz ve her zaman uzlaşma yolunu savaşa tercih eden usta bir diplomattır.❞
Şah İsmail
❝Safevi hanedanlığının kurucusu Şah İsmail uzun bir süre Türk olarak kabul edilmiştir. Bugün bazı kimseler onun İranlı, hatta Kürt olduğunu ileri sürmektedir. Annesi Akkoyunlu Uzun Hasan’ın kızıdır, dolayısıyla Türktür. Babası Haydar İranlıdır, ancak Türkçe konuşan ortamlarda büyümüş ve yetişmiştir. Şah İsmail’e gelince, Hatayî adı altında yetenekli bir şair olarak karşımıza çıkmıştır. Şiirlerini Azerbaycan Türkçesiyle yazmasına karşın Farsça ve Arapçaya da hâkimdir.❞
Hilal Sembolü
❝1064’te başkenti Ani düştü ve Alp Arslan, Türk sınırına bakan yabanıl manzarada hala pek çok güzellik barındıran kentin, en güzel kiliselerinden biri olan katedrale, Türklerin simgesi olan bir hilal diktirdi. Ve sanki Ermenilerinin yenilgisi üzerinde yükselen bu hilal, daha sonra Osmanlı İmparatorluğunun ve bunun aracılığıyla da tüm İslam dünyasının simgesi olacaktır.❞