Refah Devletinin Krizi (Pierre Rosanvallon) Kitap Özeti

Refah Devletinin Krizi, Fransız yazar Pierre Rosanvallon tarafından kaleme alınan “refah devleti” olarak tanımlanan Fransa’nın son yüzyılda içinde bulunduğu hem sosyal hem de ekonomik karmaşayı ele alıyor. Yazarın ön sözde bahsettiği gibi Refah Devleti hasta… Gelir artışından daha fazla artan sağlık harcamaları ve sosyal giderler…

Yazar, refah devletinin son 20 yıldır yaşadığı finansman sorununun nedenlerini geçmişten günümüze birçok ekonomi politikasıyla ele alırken “post-sosyal demokrasi” kavramını ele alarak bu kavrama yeni bir tanımlama bulmak çabasıyla denemesini bizimle paylaşıyor.

Refah Devletinin Krizi: Kitap İçeriği

  1. Refah Devletinin Krizi
  2. Refah Devleti Eleştirisinden Devletsiz Toplum Kuramına Liberalizm
  3. Refah Devleti ve Dayanışma Toplumu

Kitap üç temel başlık altında toplanıyor. Pierre Rosanvallon’unda bahsettiği gibi öncelikle hasta olarak ele alınan Fransa’nın hastalığının teşhis edilmesi gerekiyor. Bu yüzden kitabın ilk bölümünde Fransa’nın neden ve hangi konularda kriz yaşadığının tespiti yapılıyor. İlerleyen bölümlerde ise mevcut krize yeni bir bakış açısı ve sorunun çözümlerine ilişkin teoriler okuyucuyla paylaşılıyor.

Sanayi Devrimi ile başlayan yükseliş ile birlikte Avrupa Devletleri (özellikle İngiltere), büyük bir yükseliş yaşarken kendilerine finansman sağlayacak yer altı ve yer üstü kaynaklar arama yarışına girdi. Bunun sonuncunda ise gelişen veya gelişmekte olan ülkeler, kaynak arayışından ziyade bir sömürge yarışı içerisinde kendi buldu. Öyle ki bugün hala Afrika’nın en geri kalmış topluluklarında bile devletin resmi dilinin Fransa olduğunu ve bunun sömürgecilikten kalma olduğunu öngörmek zor olmayacaktır. Sömürgecilik son buldu mu? Elbette hayır. Tarihsel süreçte kimi zaman demokrasi götürmek kimi zaman barış götürmek gibi isimlerle yüzyıllarca aslında Dünya üzerinde hüküm sürdü. Bugün bile Avrupa ya da Amerika’nın kendi toprakları dışında atacağı birçok adım bunun etrafında şekillendi. Ancak yazar Pierre Rosanvallon, artık Refah Devleti olan Fransa’nın kendini finanse edecek kaynaklarının tükenmeye başladığının altını çiziyor.

Fransa, sosyal hukuk devleti olarak birçok Asya ve Ortadoğu ülkesinin ulaşmak istediği hedeflerden biri olmaktadır. Günümüzde ekonomik ilerleme, sosyal yapı, adalet ve hukuk sistemi gibi birçok konuda devletlerin ya da milletin en basit tabiri ile özendiği yani ulaşmak istediği en üst yapı olan Fransa aslında bu yapısıyla bir çıkmazın içerisinde. Aslında yalnızca Fransa değil sanayileşme sürecini tamamlayan Avrupa, son 20 yıl içerisinde artan sağlık harcamaları, sosyal devlet anlayışının getirdiği yükümlülükler ve bunların maliyetinden dolayı hem bir bütçe problemi hem de finansman krizi içerisinde. Öyle ki bu krizin bütçe üzerinde yarattığı delikleri/açıkları kapatmak içinse en iyi alternatif zorunlu kesintileri artırmak olarak düşünülüyor. Hatta uzmanların birçoğu zorunlu kesintilerin GSMH’ye oranının her dönemde ne kadar olacağını büyük bir dikkatle takip ediyor. Çok uzak bir tarih olan 1970 yılında bu oran yazar tarafından %35 olarak verilirken 1980 ve 1990 yılında sırasıyla %44,5 ve %45 sınırlarını aşıyor. Ayrıca yapılan araştırmalara göre sağlık harcamalarının bu hızla devam etmesi otuz yıl içinde hane gelirlerinin neredeyse tamamını yutacak boyuta gelmesine neden olabileceği üzerinde duruluyor.

Refah Devleti, Kültürel ve Ahlaki Bir Krizi İçerinde

Pierre Rosanvallon, aslında refah Devleti olan Fransa’nın bir ekonomik krizden ziyade kültürel ve ahlaki bir kriz içerisinde olduğunu vurguluyor. Ekonomik bölüşümün etkisini yitirmesi, yeniden dağıtım ilkelerinin silikleşmesi, hem özel hem de kamu sektöründe ekonominin dinamiklerini oluşturan faktörlerin artan sosyal harcamalar yüzünden tehdit altında olması bir tarihsel bir kesitin çözümlenmesi olan kültürel krizin etkileri olarak ele alınıyor.

Turkau Araştırma

Türk Aydınlanma ve Uygarlık Araştırmaları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İçerikler:

Başa dön tuşu